Bey amca çöplükte füze, roket ve tanksavar bulursa…

Azınlıkça Dergisi
Mart 2009

Sapçı’da (Sappes) sabah 6 sularında bölge sakinlerinden bir bey amca yavaş adımlarla koruluğun yanından yürürken şöyle bir etrafına baktı, koruluğun hemen yanındaki boş araziye atılan çöpler ve molozlar, ne kadar da çirkin gösteriyor bu güzelim yeri; eskiden böyle değildi burası, diye geçirdi içinden. Doğru ya, Pontuslu göçmenler geldi geleli eski vatanlarındaki adetleri buraya da taşımışlardı. Madem yakınlarında çöplük yoktu, kendi çöplüklerini kendileri kurmuşlardı. Çöp kutuları ne güne duruyor demeyin, molozlar, taşlar, eski koltuklar, karyolalar çöp kutularına nasıl sığacaktı ki! En kolayı boş bir araziye atıvermekti onları. Ama eskileri ata ata, boş arazi yarı resmî çöplük haline gelivermişti işte.

Rüzgar esiyordu, durduğu yerde üşüyen bey amca yavaş adımlarla ilerlemeye devam etti. Tam yolun sonuna doğru yaklaştığında boş araziye atılan bunca çöpün hemen yanıbaşında duran çalılıklara takıldı gözü. Bu çalılar diğerlerine göre daha koyuydu. Acaba çalıların arkasında ne var, diye düşündü.

Sabahın altısında, çöplüğün hemen yanındaki çalının arkasında, olsa olsa, ya uyuz bir köpek, ya da vahşi bir hayvandı bu gizlenen...

Rüzgar estikçe sallanan çalıların ardında bir hayvanın olmadığını anlaması uzun sürmedi. Zaten gün, aydınlanmaya doğru yüz tutmuştu. Yavaş yavaş çalılara doğru yürüdü bey amca. Çalılıkların arasına elini daldırdı, arkada duran koca koca siyah çöp poşetlerinin içerisine baktı.
Gördükleri karşısında şaşırdı tabiî bey amca! Çünkü bu sefer gördüğü, ne atılmış bir karyola, ne de moloz yığınıydı.

Derhal emniyete telefon etmek, bunları haber vermek lazım, dedi kendi kendine. Koşar adımlarla evine geri döndü.

Emniyeti aradığında yetkili memur yarı uyuklayarak cevap verdi telefona. Bey amca, sabah mahmuru emniyet yetkilisine anlattı gördüklerini ve ekledi “Bunlar moloz değil oğlum! Gelseniz hemen çok iyi olur…”

Sabah mahalle sakinleri yavaş yavaş uyandıklarında bölgeyi saran onlarca sivil ekip, polis ekibi ve askerî araçlarla karşılaştılar. Ekiplerin bir kısmı çöplüğü karış karış araştırırken bir kısmı da bey amcanın bulduğu siyah çöp poşetlerini bir bir askerî kamyonete taşıdılar.

Bir ev hanımı yeni kalkan komşusuna mahallelinin başına gelenleri anlatmakta gecikmedi, “Askerî depolardan çalınan çok sayıda silahı bizim çöplükte bulmuşlar komşu!..”

Gerçekten de çok sayıda askeri mühimmat ve patlayıcı Şapçı’daki çöplükte bulunmuştu. Bölgedeki yetkililerin ağzını bıçak açmasa da, yerel basın bu konuda bir şey öğrenemese de, Atina basını imdada yetişti.

Ulusal medya, Dedeağaç’taki (Alexandroupoli) bir askerî birliğin deposundan 28 Kasım 2008’de çalınan silahların çöplükte bulunduğunu aktardı haber bültenlerinde. Siyah poşetler içinde bulunan mühimmat arasında 81 mm çapında 5 adet füze, 2 adet "Milan" adlı tanksavar roketi, el bombaları ve diğer askerî patlayıcılar vardı.

Terörle Mücadele Birimleri, Genelkurmay Başkanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı çöplükte bulunan cephanelikle ilgili alarma geçerken, çalınan mühimmatın askerî yetkililer tarafından bildirilmediğini de belirtiyordu Atina basını. Çünkü Genelkurmay, 3 ay önce yaptığı açıklamada askerî depodan sadece 5 füzenin çalındığını açıklamıştı. Millan tanksavar roketlerinin de çalındığını yeni öğreniyordu Yunan halkı…

Akılları karışmıştı insanların. 2 adet Millan tanksavar roketinin çalındığını neden bildirmemişti ki Genelkurmay?

Daha sonra Genelkurmay’dan basın açıklaması geldi bütün basın kuruluşlarına. Askerî yetkililer çöplükte bulunan muhimmatın bahse konu tarihli hırsızlık olayında çalınan silahlar olduğunu doğruluyorlardı. Bir askeri yetkili, zaten fırlatma sistemi olmadan Millan tanksavarlarının bir işe yaramayacağını açıkladı. Doğrudur, belki bu yüzden çöpe attı hırsızlar onca füzeyi…

Şimdi Terörle Mücadele Birimi, Evros bölgesinde hırsızlığı kimin yaptığını ve bunca silahı nerede kullanmayı planladığı üzerinde araştırmalarını yapıyor. Füzelerin çalındığı depoda, bu sefer emniyet mensuplarının ve terörle mücadele birimlerinin de katılımıyla tekrar sayım yapılıyor; unutulan, gözden kaçan, başka füze, top, tank, mank olmasın diye!...

0 yorum:


Free Blogspot Templates by Isnaini Dot Com and Supercar Pictures. Powered by Blogger