EUROZAMAN
22.07.2008
http://www.eurozaman.com/euro/detaylar.do?load=detay&link=37396
Fransa Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy’nin önderliğindeki “Akdeniz için Birlik” zirvesi tamamlandı. Zirveye katılan Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis yaptığı açıklamada, projeyi ilk andan beri desteklediklerini belirtti, tıpkı diğer liderler gibi…
Nicolas Sarkozy ilginç bir lider. Katıldığı bütün toplantıları kişisel şova dönüştürmedeki mahâreti ile tanınan Sarkozy, daha yeni, 6 ve 7 Haziran tarihlerinde Yunanistan’daydı.
Sarkozy, üstlendiği Akdeniz projesinde Türkiye’ye gösterdiği sıcak yaklaşım bir yana, gerçekte Fransa her ortamda Türkiye’nin AB üyeliğini köstekleyebilecek müttefikler aramakta ve Fransa’nın gözünde Yunanistan bu iş için biçilmiş kaftan.
Hatırlatalım: Sarkozy, Fransız anayasasına “AB’ye üyelik için başvuran bir ülkenin nüfusu AB’nin toplam nüfusunun yüzde 5’inden daha çok olması halinde (kastedilen Türkiye’dir) referandum yapılır” hükmünü soktu. Oysa Yunanistan Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini destekliyor.
Türkiye’ye karşı tutumuyla sivrilen Fransız cumhurbaşkanının Yunanistan ziyaretini bu çerçeveden analiz edersek, Sarkozy Yunanistan’a yaptığı resmî ziyaret sırasında, pek az yabancı devlet adamına nasip olan bir imtiyazla, Yunan Meclisinde konuştu. Yunanlıların kulağına hoş gelecek şeyleri söylemeye özen gösteren Sarkozy, Fransa ile Yunanistan arasında kurulmasını istediği Yeni İttifak’a değinerek, Yunanistan’ı, AB, Akdeniz ve Balkanlar konusunda Fransız vizyonunun yanına çekmeye çalıştı. Sarkozy, gerek AB içinde gerekse geliştirmekte olduğu yeni Akdeniz Birliği’nde Yunanistan’ın genişletilmiş bir rolü olması gereğinden dem vururken, Yunan duyarlılıkları doğrultusunda, Kıbrıs’ın birleşmesi için çalışacaklarını, Kosova’dan hiç söz etmeyerek Sırbistan’ın AB perspektifini desteklediklerini, Makedonya ile yaşanan isim sorununda Fransa’nın açıkça Yunanistan’ın yanında yer aldığını söyledi. Ve belki de en önemlisi, Türkiye ile AB ilişkilerinde tam üyelik yerine “özel ilişki” istediğini bir kez daha yineledi.
Bir süredir Fransa’nın Türkiye aleyhinde Avrupa’da kulis yaptığı biliniyor. Bunun Yunanistan’da da yansımalarını görmek mümkün. Sarkozy’nin Yunan Meclisinde Türkiye ile ilgili çıkışından yaklaşık üç ay önce, Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyen ilk açılımı gösteren dönemin başbakanı Kostas Simitis, İngiltere’de yaptığı bir konuşmada, PASOK partisinin ve kendi eski tezlerinin dışına çıkarak, Fransa’nın teziyle özdeşleşmiş ve Türkiye için AB’ye tam üyelik yerine, “imtiyazlı özel ilişki” statüsünü savunmuştu. O zaman bu farklılaşma, Yunanistan’daki Türkiye karşıtlarını sevindirirken, PASOK yetkililerini zor durumda bıraktı. PASOK, Türkiye’nin tam üyeliğini destekleme kararının geçerli olduğunu ve eski başbakanın kendi kişisel görüşlerini dile getirdiğini açıklamak zorunda kaldı. İktidar partisi ND de her fırsatta Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini desteklediğini açıklıyor zaten.
Sarkozy’nin Yunan Meclisinde konuşurken Türkiye’nin AB üyeliğine değinmesi, Yunanistan’dan bu konuda açık destek istediği şeklinde anlaşılmalıdır. Lafı uzatmaya gerek yok, Yunanistan’ın Türkiye’nin AB perspektifini desteklemesi Fransa’nın canını sıkıyor.
Sarkozy’nin Yunan Meclisinde konuşurken bile çekinmeden sergilediği popülist tutumuna bir örnek vermeden geçmeyelim: Konuşmasında Selanik Yahudisi olan dedesinin Yunan kökenine atıfta bulunmayı ihmal etmedi Sarkozy. Ve alkışlandı tabiî.
Fransa Cumhurbaşkanı, dedesinden bahsederken acaba o dönemlerde Selanik’in Osmanlı toprağı olduğunu ve atalarının İspanya’dan sürüldüklerinde yine Osmanlıların kendilerine sahip çıktığını unutmuş mu dersiniz!
Sarkozy’nin ev sahipliğini yaptığı “Akdeniz için Birlik” zirvesine, bir de bu gözle bakmak lâzım.
22 July 2008, Tuesday
EVREN DEDE
Türk Yunan ilişkilerinde Fransa’nın tutumu
Etiketler: Zaman
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder