Yunanistan üniversitelerinde okuyan azınlık Türkler

26/08/2008
http://www.eurozaman.com/euro/detaylar.do?load=detay&link=39993


Azınlık olmanın dezavantajı saymakla bitmez ama kimi zaman faydası da olur. Daha baştan azınlık olduğu için hayat maratonuna dezavantajlı başlayanlar, eşit duruma gelebilmek için özel ayrıcalık isterler çoğu zaman. İşte o özel hak devletler tarafından tanındığında, azınlık olmanın getirdiği bu artı nimetten yararlanılır.

Özel hak deyince sakın azınlıklara hak etmedikleri bir ayrıcalık tanındığını sanmayın. Çoğunluktan farklı oldukları için daha baştan kaybettikleri mesafeyi eşitleme gâyesidir bu haklar, sadece o kadar. Mesela 1995 yılında Yunanistan’da çıkarılan binde 5’lik kontenjan kanunu bunlardan biridir.

Dönemin Pasok hükümeti, 1995 yılında çıkarılan 2341 sayılı kanun çerçevesinde üniversite imtihanlarında azınlık öğrencilerine binde 5’lik bir kontenjan ayırmış, böylece azınlık öğrencileri Yunan üniversitelerinde eğitim görme imkânına kavuşmuştu. Daha önceleri liseyi bitiren gençler Türkiye’ye gidiyordu, YÖS imtihanına girip kolay bir şekilde istedikleri fakülteyi kazanıyorlardı. 1995 yılında çıkarılan yasa Yunan üniversitelerinin de kapısını açınca azınlık öğrencileri Yunanistan’ın dört bir yanına dağıldı, üniversitelerde eğitim almak için yollara düştüler.

Yunanca eğitim aldıkları taktirde daha kolay iş bulacaklarını, çoğunlukla daha kolay rekabet edebileceklerini hesaplayan azınlık gençleri Türkiye’den ziyâde Yunanistan’ı tercih etmişlerdi. İlk olarak 1996 yılında 67 azınlık öğrencisi Yunan üniversitelerinde eğitimlerine başladı. 1997 yılında Yunan üniversitelerine kaydolanların sayısı 110 öğrenciydi, 2007 yılında ise bu rakam 345 öğrenciye ulaşmıştı.

Aradan geçen 10 yıl boyunca toplam 2.311 azınlık öğrencisi Yunan üniversitelerine kayıt yaptırdı. Bunlardan kaç tanesi mezun oldu bilmiyoruz. Fakat çoğunun 4 senede eğitimlerini tamamlayamadıkları da bir gerçek.

1996-97 ders yılından bu yana Yunan üniversitelerinde okuyan bu gençler azınlığın yeni neslini oluşturuyor. Latif Yunancaları ve kendilerine duydukları özgüven hemen belli oluyor. Üstelik bu gençler Türkçeyi de unutmuyorlar, kendi aralarında organize olup dergi çıkarıyor, internette açtıkları öğrenci alemi adlı web sitesinde sorunlarını tartışıyorlar.

Atina’da, Selanik’te, Kavala’da, Lamia’da, Larisa’da, Patra’da, Volos’ta okuyan bu Batı Trakyalı gençler hem çoğunluk hem de azınlık toplumuna faydalı olmak için uğraşıyorlar. Patra’da Eczacılık okuyan Erdem Hüseyin, yine Patra’da Pedagoji okuyan Rıdvan Köse Memet, bilgisayar mühendisliğinden Burhan Molla Şakiroğlu, Ekonomi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde okuyan Taner Ömer Kehaya, Seres’de Topografi bölümünde okuyan Erdal Hüseyin ve nicesi geleceğe yön vermek için okuyor.

Belli bir yaşa ve meslekî açıdan yeterli kıvama gelmelerini dört gözle bekliyoruz onların. Yunanistan’ın en uzman kalp doktorunun, en meşhur avukatının gelecekte Mehmet, Ali veya Mustafa olduğunu görmek ilginç olabilir. Öyle değil mi!

26 August 2008, Tuesday
EVREN DEDE

0 yorum:


Free Blogspot Templates by Isnaini Dot Com and Supercar Pictures. Powered by Blogger