Azınlıkça 46
Nisan 2009
Türkiye’deki 27 Mayıs 1960 darbesinin içerisinde yer alan Kurmay Albay Sami Küçük’ün “Rumeli’den 27 Mayıs’a. İhtilalin Kaderini Belirleyen Köşk Harekâtı” adlı kitabı 2008’de Mikado Yayınları’ndan çıktı. Anılarını kaleme alan Sami Küçük, marifetmiş gibi, hani şu meşhur 27 Mayıs darbesinin bütün safhalarında, içinde ve bazen de başında bulunduğunu söylüyor. Ve tabiî yaptıklarıyla gurur duyuyor.
Rumelili olan Sami Küçük, aslen Bulgaristan’ın Samakof bölgesinden. 1876 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Türk orduları geri çekilince ailesi Samakof’tan yaya olarak Drama’ya göç ediyor. Daha sonra aile 1924’te Türkiye’ye göç ediyor. Dolayısıyla buralardan, Rumelili, Sami Küçük.
Kitabın içeriği demokrat insanların karşı çıkacağı şeyler içeriyor tabiî. Kurmay albay, darbenin ne kadar “meşru” ve “güzel bir şey!” olduğunu anlatıp duruyor kitabında, arada bir AKP’nin de kulaklarını çınlatarak.
*
Sami Küçük kitabının bir bölümünü icraatlarına ayırmış. İcraatlarını anlatırken Batı Trakya’daki formasyonlu öğretmenlerin Türkiye’den maaşa bağlanması bahsine de değinmiş. Bu sayede aslında bizlerin kısmen bildiği bir olayın, bilinmeyen bir noktası da aydınlanmış oluyor.
Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği’nin eski başkanlarından Enver Kavaklı’yı yaşlı kuşak iyi bilir. Merhum, Türkiye’de öğretmenlik eğitimi almış Batıtrakyalıların memlekete döndüklerinde azınlık ilkokullarında öğretmenlik yaptıkları ve maaşlarının köylülerce ödendiği bir dönemde, bahsekonu öğretmenlerin maaşlarının Türkiye Cumhuriyeti tarafından ödenmesini sağlamıştır. Ve bu yüzden özellikle eski kuşak formasyonlu öğretmenler kendisini iyi bilirler. Gerçi formasyonlu öğretmenler diye adlandırdığımız bu eğitimciler artık azınlık ilkokullarında kalmadı.Yerlerini bir bir Türkçe konusunda yetersiz SÖPA mezunları aldı… Eskilerin Yunancası yoktu, şimdikilerin ise Türkçesi...
*
Formasyonlu öğretmenlerin maaşlarının Türkiye tarafından ödenmesi konusunda bilinen, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Enver Kavaklı’nın dönemin Türk Dışişleri Bakanı Selim Rauf Sarper’den konuyu halletmesini istediği ve Rauf Sarper’in de talimat vererek sorunu çözdüğü şeklindedir. İşte bu noktada Sami Küçük’ün anılarıyla konuyu ilintilemek lazım. Çünkü Sami Küçük, Dışişleri Bakanı Sarper yerine kendisine pay biçerek, olayı farklı bir şekilde anlatıyor. Kitapta yer alan bölüm şu şekilde:
Batı Trakyada’ki Türk Öğretmenler
Eski TBMM’nin Ulus’taki binasında çalışırken, Türkiye’de bulunan Batı Trakya Türk Öğretmenleri Derneği Başkanı Enver Kavaklı beni ziyarete geldi. ...Bana Batı Trakya’daki Türk öğretmenlerin çok zor durumda olduğunu anlattı. Maaşlarının Batı Trakya’daki Türklerden toplanan paralarla ödenebildiğini, hatta halkın, Batı Trakya Türklerini göçe zorlayan ekonomik baskılarla fakir düştüğünü, Türkiye’den malî bir yardım alamadıklarını, bu gidişle bir süre sonra öğretmen bulmakta zorlanacaklarını söyledi. Zaten Yunanlılar da Türk çocuklarını cahil bırakma veya Rum okullarına gitmeye teşvik eden politikalarını, dolaylı olarak destekleyeceğimizi, Lozan Antlaşması’na göre İstanbul’daki Rumlara karşılık onların mübadeleye tâbi tutulmadıklarını, Batı Trakya Türklerinin Türk olarak orada kalmak istediklerini ama Rumların yaşamı her geçen gün daha da zorlaştırdığını belirtti. Ayrıca Yunanistan’ın İstanbul’daki Rum okullarında öğretmenlik yapan Yunan öğretmenlerine sahip çıktığını, çıkardıkları bir kanunla İstanbul’daki okullarında öğretmenlik yapan Rumlara, Yunan hükümetinin her yıl bütçeden ayırdığı payın, Yunanistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu aracılığıyla her ay düzenli olarak ödendiği bilgisini de ekledi. Benzer yasal düzenlemelerin yapılarak Batı Trakya’daki Türk okullarının, Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır şekilde canlı tutulmasını rica etti.
Bunun üzerine Milli Eğitim ve Dışişleri bakanlıklarıyla temasa geçip durumu onlara bildirdim. Her ikisinin de desteğini alarak Milli Birlik Komitesi’nin önüne götürdüm. Komite ilk toplantısında teklifi görüşerek kanunlaştırdı. Bu suretle Batı Trakya’da görev yapan öğretmenleri Türk devletinin bir öğretmeni haline getirdim…1
*
Ayrıca kitapta Sami Küçük’ün darbe sonrası Türkiye Senato Meclisi’ne daimî üye seçilmesinden dolayı gönderilmiş, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği adına Başkan Enver Kavaklı ve Genel Sekreter Yoluş Hüseyin Ali beyin imzasını taşıyan bir kutlama mektubuna da yer veriliyor.
*
Yeni öğrendiğimiz bu olaylar ışında, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Enver Kavaklı’nın, Dışişleri Bakanıyla değil, Kurmay Albay Sami Küçük ile görüşerek maaş meselesini hallettiğini öğrenmiş oluyoruz. Hele hele bahse konu kişi anılarını kitap hâline getiriyor ve bu olayı da birinci elden aktarıyorsa.
Dipnot:
1. Rumeli’den 27 Mayıs’a. İhtilalin Kaderini Belirleyen Köşk Harekâtı. Kurmay Albay Sami Küçük, Mikado Yayınları, İstanbul, s.164
Nisan 2009
Türkiye’deki 27 Mayıs 1960 darbesinin içerisinde yer alan Kurmay Albay Sami Küçük’ün “Rumeli’den 27 Mayıs’a. İhtilalin Kaderini Belirleyen Köşk Harekâtı” adlı kitabı 2008’de Mikado Yayınları’ndan çıktı. Anılarını kaleme alan Sami Küçük, marifetmiş gibi, hani şu meşhur 27 Mayıs darbesinin bütün safhalarında, içinde ve bazen de başında bulunduğunu söylüyor. Ve tabiî yaptıklarıyla gurur duyuyor.
Rumelili olan Sami Küçük, aslen Bulgaristan’ın Samakof bölgesinden. 1876 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Türk orduları geri çekilince ailesi Samakof’tan yaya olarak Drama’ya göç ediyor. Daha sonra aile 1924’te Türkiye’ye göç ediyor. Dolayısıyla buralardan, Rumelili, Sami Küçük.
Kitabın içeriği demokrat insanların karşı çıkacağı şeyler içeriyor tabiî. Kurmay albay, darbenin ne kadar “meşru” ve “güzel bir şey!” olduğunu anlatıp duruyor kitabında, arada bir AKP’nin de kulaklarını çınlatarak.
*
Sami Küçük kitabının bir bölümünü icraatlarına ayırmış. İcraatlarını anlatırken Batı Trakya’daki formasyonlu öğretmenlerin Türkiye’den maaşa bağlanması bahsine de değinmiş. Bu sayede aslında bizlerin kısmen bildiği bir olayın, bilinmeyen bir noktası da aydınlanmış oluyor.
Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği’nin eski başkanlarından Enver Kavaklı’yı yaşlı kuşak iyi bilir. Merhum, Türkiye’de öğretmenlik eğitimi almış Batıtrakyalıların memlekete döndüklerinde azınlık ilkokullarında öğretmenlik yaptıkları ve maaşlarının köylülerce ödendiği bir dönemde, bahsekonu öğretmenlerin maaşlarının Türkiye Cumhuriyeti tarafından ödenmesini sağlamıştır. Ve bu yüzden özellikle eski kuşak formasyonlu öğretmenler kendisini iyi bilirler. Gerçi formasyonlu öğretmenler diye adlandırdığımız bu eğitimciler artık azınlık ilkokullarında kalmadı.Yerlerini bir bir Türkçe konusunda yetersiz SÖPA mezunları aldı… Eskilerin Yunancası yoktu, şimdikilerin ise Türkçesi...
*
Formasyonlu öğretmenlerin maaşlarının Türkiye tarafından ödenmesi konusunda bilinen, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Enver Kavaklı’nın dönemin Türk Dışişleri Bakanı Selim Rauf Sarper’den konuyu halletmesini istediği ve Rauf Sarper’in de talimat vererek sorunu çözdüğü şeklindedir. İşte bu noktada Sami Küçük’ün anılarıyla konuyu ilintilemek lazım. Çünkü Sami Küçük, Dışişleri Bakanı Sarper yerine kendisine pay biçerek, olayı farklı bir şekilde anlatıyor. Kitapta yer alan bölüm şu şekilde:
Batı Trakyada’ki Türk Öğretmenler
Eski TBMM’nin Ulus’taki binasında çalışırken, Türkiye’de bulunan Batı Trakya Türk Öğretmenleri Derneği Başkanı Enver Kavaklı beni ziyarete geldi. ...Bana Batı Trakya’daki Türk öğretmenlerin çok zor durumda olduğunu anlattı. Maaşlarının Batı Trakya’daki Türklerden toplanan paralarla ödenebildiğini, hatta halkın, Batı Trakya Türklerini göçe zorlayan ekonomik baskılarla fakir düştüğünü, Türkiye’den malî bir yardım alamadıklarını, bu gidişle bir süre sonra öğretmen bulmakta zorlanacaklarını söyledi. Zaten Yunanlılar da Türk çocuklarını cahil bırakma veya Rum okullarına gitmeye teşvik eden politikalarını, dolaylı olarak destekleyeceğimizi, Lozan Antlaşması’na göre İstanbul’daki Rumlara karşılık onların mübadeleye tâbi tutulmadıklarını, Batı Trakya Türklerinin Türk olarak orada kalmak istediklerini ama Rumların yaşamı her geçen gün daha da zorlaştırdığını belirtti. Ayrıca Yunanistan’ın İstanbul’daki Rum okullarında öğretmenlik yapan Yunan öğretmenlerine sahip çıktığını, çıkardıkları bir kanunla İstanbul’daki okullarında öğretmenlik yapan Rumlara, Yunan hükümetinin her yıl bütçeden ayırdığı payın, Yunanistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu aracılığıyla her ay düzenli olarak ödendiği bilgisini de ekledi. Benzer yasal düzenlemelerin yapılarak Batı Trakya’daki Türk okullarının, Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır şekilde canlı tutulmasını rica etti.
Bunun üzerine Milli Eğitim ve Dışişleri bakanlıklarıyla temasa geçip durumu onlara bildirdim. Her ikisinin de desteğini alarak Milli Birlik Komitesi’nin önüne götürdüm. Komite ilk toplantısında teklifi görüşerek kanunlaştırdı. Bu suretle Batı Trakya’da görev yapan öğretmenleri Türk devletinin bir öğretmeni haline getirdim…1
*
Ayrıca kitapta Sami Küçük’ün darbe sonrası Türkiye Senato Meclisi’ne daimî üye seçilmesinden dolayı gönderilmiş, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği adına Başkan Enver Kavaklı ve Genel Sekreter Yoluş Hüseyin Ali beyin imzasını taşıyan bir kutlama mektubuna da yer veriliyor.
*
Yeni öğrendiğimiz bu olaylar ışında, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Enver Kavaklı’nın, Dışişleri Bakanıyla değil, Kurmay Albay Sami Küçük ile görüşerek maaş meselesini hallettiğini öğrenmiş oluyoruz. Hele hele bahse konu kişi anılarını kitap hâline getiriyor ve bu olayı da birinci elden aktarıyorsa.
Dipnot:
1. Rumeli’den 27 Mayıs’a. İhtilalin Kaderini Belirleyen Köşk Harekâtı. Kurmay Albay Sami Küçük, Mikado Yayınları, İstanbul, s.164
0 yorum:
Yorum Gönder