Papa Eftim'in aldığı kiliseler ne olacak? -II-

AGOS
03.04.2009

1931 yılı itibariyle Papa Eftim’in İstanbul Rumlarını bir dönem için taciz etmeyi durdurması ve o güne kadar ele geçirdiği kiliselerle yetinmeye zorlanması, büyük olasılıkla, Türkiye ile Yunanistan arasında, 1930 yılında imzalanan anlaşma çerçevesinde gerçekleşti. Gerçi Venizelos’un beklentisi, Papa Eftim tarafından el konan kiliselerin de iade edilmesiydi tabii. Fakat Türk tarafı bir ikilemle karşı karşıyaydı. Yapılan zorunlu nüfus mübadelesiyle, anadili Türkçe olan fakat Ortodoks Hıristiyan inancını taşıyan Karamanlıların gönderilmesi, zaten Ankara’yı bin pişman etmişti. Ne yani! Şimdi de, 150’liklerden olan 10-13 kişinin Batı Trakya’dan gönderilmesiyle Papa Eftim ve yandaşları bir mi tutulacaktı? Bu sıkıntı, Türk tarafını farklı bir yöne doğru itmekteydi. Çünkü Papa Eftim’in, üç-beş 150’likten çok daha fazlasına değdiğine inanıyorlardı. Zaten iki hükümetin yetkilileri tarafından alınan karara rağmen, ileride doğabilecek olası sorunlara karşı 150’liklerin tamamının Yunanistan’dan sınırdışı edilmemesi, sadece Batı Trakya’daki 150’liklerin uzaklaştırılmaları ve başta Çerkesler olmak üzere diğer Ankara muhaliflerinin Yunanistan’da yaşamaya devam etmeleri, yapılan anlaşmanın ne kadar karmaşık bir sorun yumağı etrafında gerçekleştiğini göstermekteydi. Yunan tarihçilerin bir kısmı, Venizelos’u, Batı Trakya’daki 150’liklerle Papa Eftim arasındaki anlaşmada gösterdiği pasiflikten dolayı eleştirseler bile, büyük ihtimalle Türkiye ile Yunanistan arasındaki dengelerin karmaşıklığı bu olayda da kendini göstermişti. Yani taraflar hem çözüm istiyor, hem de kendi milli çıkarları açısından çözümün yeni sıkıntılar doğurmasından endişe ediyorlardı. Bu yüzden, iki taraf, Ankara’daki uzlaşmanın ardından derhal sorunun halli noktasına odaklanırken, çeşitli dengeleri göz önünde bulundurarak opsiyonel değişikliklerde bulundular.

Venizelos Ankara’dan Atina’ya döndüğünde, Trakya Genel İdaresi Bakanı Georgios Kakoulidis’e konu hakkında talimat verdi: “150’liklerden Yunanistan vatandaşları olmayanlar Batı Trakya’dan uzaklaştırılacaktır!” Fakat bu sırada Papa Eftim’in üç-beş 150’likle takasını az bulan Türkiye, Gümülcine’deki konsolosluğuna, yeni hazırlanan bir listeyi Trakya Genel İdaresi’ne iletmesi için talimat vermişti. Venizelos’un Ankara ziyaretinden sadece bir ay sonra gelen bu hamleyle, Gümülcine Konsolosu Ahmet Muhtar Batur, bahse konu listeyi Kakoulidis’e sundu. Yalnız, sunulan listede Yunan tarafının beklemediği, farklı bir durum vardı: Liste, hiç de beklendiği gibi 10-15 kişilik değildi. Muhtar Batur, sadece 150’liklerin değil, diğer siyasi mültecilerin ve hatta Türkiye’deki yeni laik rejime karşı çıkan bazı Batı Trakyalı Müslümanların da sınırdışı edilmesi talebiyle, toplam 450 kişilik bir listeyi Kakoulidis’e sunmuştu. Anlaşılan, Türk tarafı Papa Eftim’e biçilen değeri artık az buluyordu!

Türk konsolosuyla yaptığı görüşmeyi Atina’ya rapor eden Kakoulidis, Konsolos Batur’un verdiği listedeki sayının beklenenden çok yüksek olduğunu, buna gerekçe olarak konsolosun kendisine sınırdışı edilecekler konusunda Türkiye’nin olaya büyük bir boyut kazandırmak istediğini, listedeki kişilerin sınırdışı edilmeleri durumunda Batı Trakya’da Türk azınlığına huzur ve barış ortamının gelebileceğini ve ayrıca Yunan hükümeti aleyhinde yazılar yayımlayan Yeni Adım gazetesinin de bu tavrından vazgeçeceğini söylediğini yazıyordu. Kakoulidis, bu konudaki yorumunu da rapora ekliyordu tabii: “Yunan vatandaşlarının sınırdışı edilmesinin asla söz konusu olamayacağını konsolosa ifade ettim. Fakat bunun dışındaki kişiler için öne sürülen argümanları ben de makul buldum.”

Kakoulidis böyle diyordu, ama Yunanistan açısından işin şekli de değişiyordu yavaş yavaş. Türkiye’nin sunduğu 450 kişilik sürpriz liste, Atina’da görüş ayrılıklarına sebep oldu. Venizelos, Ankara’da vardıkları uzlaşmayı önemli gördüğünden, bu yeni talebin bir şekilde uygulanmasını desteklerken, bu görüşe karşı çıkanlar da artık seslerini yükseltmeye başlamışlardı. Diyorlardı ki, “Türkiye tutuyor, 450 kişilik bir liste sunuyor, sizse Papa Eftim ve yandaşları dediğimiz, topu topu 10-15 kişilik bir listenin bırakın sınırdışı edilmesini, İstanbul’dan uzaklaştırılmasını bile sağlayamıyorsunuz! Yokuşa sürüyorlar işi, anlamıyor musunuz?”

(devam edecek)


0 yorum:


Free Blogspot Templates by Isnaini Dot Com and Supercar Pictures. Powered by Blogger