Her ikisi de barbarlık


AGOS

Sayi: 704
21/09/2009

Her ikisi de barbarlık

Evren Dede

Okuyacağınız bu makale, iki ayrı ülkede mütekabiliyet çerçevesinde bırakılmış, farklı dine mensup iki azınlığın aynı gün uğradıkları bir barbarlığı konu edinmektedir.

*

Batı Trakya’da, Müslümanlarla Hıristiyanların bir arada yaşadığı, İskeçe’ye (Xanthi) bağlı Okçular (Toxotes) adında bir köy var. Köydeki Müslümanların çoğu ya Türkiye’ye göç etmişler, ya da İskeçe merkeze taşınmışlar. Bugün Okçular köyünde altı Müslüman aile yaşıyor. Köyde tarihi bir camileri var, sadece cuma namazında ve bir de Ramazan ayında, teravihlerde açılan.

Okçular Camii, bildiğiniz köy camilerinden işte; öyle mimari bir özelliği falan yok. Buna rağmen asırlık, şirin, ufak, tatlı bir şey.

Gel gelelim, caminin başı bir türlü beladan kurtulmuyor. Bugüne kadar üç defa kundaklandı. İlk iki kundaklamada büyük ölçüde hasar gördü. En kötüsü 7 Mart 2007’de olanıydı. Kimliği belirsiz şahıslar tarafından kundaklanan cami tamamen yandı. Ardından yeniden tamir edildi, eski haline kavuştu. Hatta daha güzel, daha sevimli, daha pırıl pırıl oldu.

Okçular Camii, 2 Eylül Çarşamba gecesi tekrar kundaklandı. Bu sefer de kimliği belirsiz ve bir türlü bulunamayan şahıslar (!) caminin mezarlık tarafındaki pencereyi kırmışlar. İçeriye bidonla benzin dökmüşler ve camiyi ateşe vermişler. Ancak, içerideki oksijen bitince alevler kendiliğinden sönüvermiş.

Tamamen yanmış penceresini, is içerisinde kalan duvarlarını, kullanılamayacak hale gelen halılarını, ahşap bölümlerini ve avizelerini hesaba katmazsak, 2004’teki kundaklamaya oranla cami ucuz kurtuldu diyebiliriz.

Camide, yakın bir tarihte tekrar tamirat başlatılacak. Hatta siz bu yazıyı okurken başlamış bile olabilir…

*

İstanbul Rumlarının, Zeytinburnu’nda, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’na bağlı, şirin bir mezarlığı var. Adı Balıklı Zoodohou Piğis Rum Ortodoks Mezarlığı. Rumlar ona kısaca ‘Balıklı Mezarlığı’ diyorlar.

Vakfa bağlı huzurevinde hayatlarının son demlerini yaşayan İstanbul Rumlarının pek çoğu vefat ettiklerinde işte bu pırıl pırıl, tertemiz mezarlığa gömülüyorlar. Balıklı Mezarlığı, ne olursa olsun İstanbul’da kalmış, çeşitli sıkıntılara göğüs germiş, kim bilir belki de 6-7 Eylül olaylarını yaşamış onlarca İstanbul Rumu’nun son istirahat yeri.

Balıklı Mezarlığı daha önce de saldırılara uğradı. Çeşitli zamanlarda kimliği belirsiz kişiler mezarlığa girip mezartaşlarını kırdılar. Her seferinde, kırılan mezartaşları yeniden yaptırıldı.

Balıklı Mezarlığı, 2 Eylül Çarşamba gecesi yine tahrip edildi. Bu sefer de kimliği belirsiz ve bir türlü bulunamayan şahıslar (!) duvardan atlayıp mezarlığa girmişler, mezartaşlarını kırmışlar. Fakat bu sefer kırılan mezartaşları, tahrip edilen mezar sayısı, eski saldırılara oranla çok daha fazla. Toplam 99 mezar tahrip edilmiş, mezartaşları parçalanmış. Yakın bir zamanda, mezarlıkta tamirat başlatılacak. Hatta siz bu yazıyı okurken başlamış bile olabilir…

*

Aynı tarihte, biri İstanbul’da, biri de Batı Trakya’da, azınlıklara karşı şiddet içeren eylemlerde bulunulması, sizce basit bir tesadüf olabilir mi? Ne olursa olsun, her ikisi de barbarlık, her ikisi de vandallık…

0 yorum:


Free Blogspot Templates by Isnaini Dot Com and Supercar Pictures. Powered by Blogger