Hülya Emin geçenlerde böbürlene böbürlene haykırıyordu gazetesinin atlatma haberlerle Türkiye’deki günlük gazeteleri bile solladığını, Hürriyet’in, Gündem’i kaynak göstererek haber bile yaptığını. Sadece bu mu? Her hafta sade azınlık basınına da atlatma haberleriyle gol atıyor Gündem.
***
Herkes bilir, haftalık gazetelerin okuruna taze haber sunması imkânsızdır. Bu işi eskiden günlük gazeteler üstlenirdi. Televizyon ve radyo kanalları sayesinde günlük gazeteler bile taze haberi bir gün bayatlamış olarak okuruna ulaştırıyor artık. Bu açığını da haberi daha detaylı ve yorum ağırlıklı yayımlayarak kapatıyor günlük gazeteler. Köşe yazarlarının kalitesi, yayın politikası, haberlerin işleniş biçimi tirajlara yön veriyor artık. Tek yanlı devlet televizyonu dönemi zaten çoktan kapandı.
Gazetelerin birbirlerine haber atlattıkları dönemler de biteli çok oldu. Eskiden, “yok baskıya yetişemedi, yok son dakika gelişmesi, yok orada muhabirim yok…” derken, bir gazete rakiplerinden daha önce haberi okuruna ulaştırabiliyordu. Şimdilerde öyle mi! Haber atlatma yarışını haber ajanslarına devredeli beri, ajansların her saniye dünyanın dört bir yanından hazırladıkları haberlerle bombardımanına tutuluyor gazete merkezleri. Atlatma haber işi artık haber ajanslarının. Günümüzde gazetelerin atlatma haber diye okurlarına sundukları tek şey ise özel röportajlar, arena örneği gibi gizli kapaklı işleri açığa çıkaran, ihbar merkezli işleyen haberler.
*
Haftalık gazeteler içinse haberler ne kadar bayatlasa da hiçbir zaman yadırganmamıştır bu işleyiş. Neticede geçen bir haftanın haberlerini sunarlar. Hem daha çok yöresel ağırlıklıdır haftalık gazeteler. Günlük gazetelerde yer bulamayan yüzlerce küçük haber yer alır. Yok kim kimle evlenmiş, kim dükkân açmış, hangi köyde kim ne yapmış v.b. Anlayacağınız her halükarda bayatlamış haberler haftalık gazetelerin en doğal özelliğidir. Atlatma haberi günlük gazetelerde bulamazken, tutup da haftalık gazetelerde bulmak mümkün bile değildir. Tabiat kanunlarına aykırıdır bir kere. Tabiî, atlatma haber diye fişmekanın dükkân açılışını saymıyorsanız.
“Peki bunlardan bize ne!” diyenleriniz varsa bir ayrıntıya girelim. Geçen ay bu köşede, azınlık basını ve gereksiz kırmızı çizgilerden bahis açmıştık. Kanayan yaraya tuz bastığımızı nereden bilelim ki! Bir dokun bin ah işit... Meğer bu konuda okurlar dahil pek dertliymişiz. Yazımızın ardından birbirinden ilginç tepkilerle karşılaştık. Hele hele, güdümlü gündemi takip edeyim derken yolda kalıyor azınlık basını şeklindeki uyarımız epey ses getirdi. Azınlıkça olarak meseleyi daha detaylı işlemeyi, örneklendirerek açıklamayı zaten düşünüyorduk. Fakat biz daha yazımıza başlamadan yeni bir gelişmeyle karşılaştık. Bir gazeteci arkadaşımız aylık yayımlandığımız için gözümüzden kaçan bir ayrıntıyı bize söyledi. Meğerse haftalık yayımlan azınlık gazeteleri arasında ilginç bir haber atlatma mekanizması varmış. Gündem gazetesi, nasıl beceriyorsa, sade azınlık gazetelerini atlatıp ha bire azınlık derneklerinin ve Türkiye’den gelen heyetlerin haberlerini bir hafta erkenden okuruna sunuyormuş. Bu “küçük” ayrıntıyı önemsemezlik edemezdik. Oturduk, sade azınlık basınıyla Gündem gazetesini karşılaştırmaya başladık.
Karşılaştırınca gördük ki, gerçekten sade azınlık basınına atlatma haberleriyle neredeyse her hafta gol atmış Gündem. Koskoca azınlık derneklerinin etkinlikleri, Türkiye’den gelen heyetlerin haberleri ilk Gündem’de yayımlanınca,
hani gazetecilik mesleğinin en ince teferruatını bilen, haber kaynaklarını son derece iyi kullanabilen, haber alma servisinde 25 kişilik dev kadrosuyla 24 saat harıl harıl çalışan bir ekibin başarısı sanıyorsunuz Gündem’in atlatma haberlerini.
Doğru ya, üstelik azınlık dernekleri ve kuruluşları, haberleri azınlık basınına aynı anda servis ediyor. Gündem’in haberi aldığı saatle, sade azınlık basınının haberi aldığı saat aynı. Peki o halde Gündem nasıl bir adım önde gidiyor?
Biz bu konuda araştırma yapar, Gündem’in atlatma haber mekanizmasını çözmeye çalışırken, yeni bir olayla karşılaştık. Daha önce defalarca tekrar etmiş bir gerçek bu kez bizim de gözümüze çarptı.
17 Mart Cuma günü saat 17.09’da Yüksek tahsilliler derneği e-posta olarak azınlık gazetelerine “Kültürlerin Gettosu” konulu haberi, fotoğrafıyla birlikte servis etti. Anlayacağınız, azınlık basını, yüksek tahsillilerin ve başkanının icraatlarından 17 Mart Cuma günü akşamı haberdar oldu. Fakat aynı günün sabahı, yani 17 Mart Cuma sabahı, Gündem gazetesi sayesinde sade vatandaş bahsettiğimiz haberden fotoğrafıyla birlikte çoktan haberdar olmuştu bile. Yine Gündem sade azınlık basınını atlatmıştı, Hürriyeti atlattığı gibi.
Şaka bir yana, Gündem gazetesinin yazarları azınlık derneklerinin idari kadrolarında yer almakta ve gazetecilik meslekleri ile dernek yöneticiliklerini karıştırmaktadırlar. Dernek yöneticisi vasfını kullanarak yaptıkları etkinlikleri bilerek sade azınlık basınına geç göndermektedirler. Böylece kendi gazeteleri atlatma haberlerle öne çıkmakta, sade azınlık gazeteleri de Gündem’i takip etmeye zorlanmaktadır.
*
Geçenlerde Hülya Emin köşesinde böbürlene böbürlene haykırıyordu gazetesinin atlatma haberlerle Türkiye’deki günlük gazeteleri bile solladığını, Hürriyet’in, Gündem’i kaynak göstererek haber bile yaptığını. Sadece bu mu? Her hafta sade azınlık basınına da atlıyor, gol atıyor Gündem. Allah’tan ayda bir yayımlanıyoruz da böylesine rahat söylüyoruz bunları. Yoksa gündemci dernek yöneticilerimiz, dernek haberlerini de göndermeyi keserlerdi hafizanallah…
***
Herkes bilir, haftalık gazetelerin okuruna taze haber sunması imkânsızdır. Bu işi eskiden günlük gazeteler üstlenirdi. Televizyon ve radyo kanalları sayesinde günlük gazeteler bile taze haberi bir gün bayatlamış olarak okuruna ulaştırıyor artık. Bu açığını da haberi daha detaylı ve yorum ağırlıklı yayımlayarak kapatıyor günlük gazeteler. Köşe yazarlarının kalitesi, yayın politikası, haberlerin işleniş biçimi tirajlara yön veriyor artık. Tek yanlı devlet televizyonu dönemi zaten çoktan kapandı.
Gazetelerin birbirlerine haber atlattıkları dönemler de biteli çok oldu. Eskiden, “yok baskıya yetişemedi, yok son dakika gelişmesi, yok orada muhabirim yok…” derken, bir gazete rakiplerinden daha önce haberi okuruna ulaştırabiliyordu. Şimdilerde öyle mi! Haber atlatma yarışını haber ajanslarına devredeli beri, ajansların her saniye dünyanın dört bir yanından hazırladıkları haberlerle bombardımanına tutuluyor gazete merkezleri. Atlatma haber işi artık haber ajanslarının. Günümüzde gazetelerin atlatma haber diye okurlarına sundukları tek şey ise özel röportajlar, arena örneği gibi gizli kapaklı işleri açığa çıkaran, ihbar merkezli işleyen haberler.
*
Haftalık gazeteler içinse haberler ne kadar bayatlasa da hiçbir zaman yadırganmamıştır bu işleyiş. Neticede geçen bir haftanın haberlerini sunarlar. Hem daha çok yöresel ağırlıklıdır haftalık gazeteler. Günlük gazetelerde yer bulamayan yüzlerce küçük haber yer alır. Yok kim kimle evlenmiş, kim dükkân açmış, hangi köyde kim ne yapmış v.b. Anlayacağınız her halükarda bayatlamış haberler haftalık gazetelerin en doğal özelliğidir. Atlatma haberi günlük gazetelerde bulamazken, tutup da haftalık gazetelerde bulmak mümkün bile değildir. Tabiat kanunlarına aykırıdır bir kere. Tabiî, atlatma haber diye fişmekanın dükkân açılışını saymıyorsanız.
“Peki bunlardan bize ne!” diyenleriniz varsa bir ayrıntıya girelim. Geçen ay bu köşede, azınlık basını ve gereksiz kırmızı çizgilerden bahis açmıştık. Kanayan yaraya tuz bastığımızı nereden bilelim ki! Bir dokun bin ah işit... Meğer bu konuda okurlar dahil pek dertliymişiz. Yazımızın ardından birbirinden ilginç tepkilerle karşılaştık. Hele hele, güdümlü gündemi takip edeyim derken yolda kalıyor azınlık basını şeklindeki uyarımız epey ses getirdi. Azınlıkça olarak meseleyi daha detaylı işlemeyi, örneklendirerek açıklamayı zaten düşünüyorduk. Fakat biz daha yazımıza başlamadan yeni bir gelişmeyle karşılaştık. Bir gazeteci arkadaşımız aylık yayımlandığımız için gözümüzden kaçan bir ayrıntıyı bize söyledi. Meğerse haftalık yayımlan azınlık gazeteleri arasında ilginç bir haber atlatma mekanizması varmış. Gündem gazetesi, nasıl beceriyorsa, sade azınlık gazetelerini atlatıp ha bire azınlık derneklerinin ve Türkiye’den gelen heyetlerin haberlerini bir hafta erkenden okuruna sunuyormuş. Bu “küçük” ayrıntıyı önemsemezlik edemezdik. Oturduk, sade azınlık basınıyla Gündem gazetesini karşılaştırmaya başladık.
Karşılaştırınca gördük ki, gerçekten sade azınlık basınına atlatma haberleriyle neredeyse her hafta gol atmış Gündem. Koskoca azınlık derneklerinin etkinlikleri, Türkiye’den gelen heyetlerin haberleri ilk Gündem’de yayımlanınca,
hani gazetecilik mesleğinin en ince teferruatını bilen, haber kaynaklarını son derece iyi kullanabilen, haber alma servisinde 25 kişilik dev kadrosuyla 24 saat harıl harıl çalışan bir ekibin başarısı sanıyorsunuz Gündem’in atlatma haberlerini.
Doğru ya, üstelik azınlık dernekleri ve kuruluşları, haberleri azınlık basınına aynı anda servis ediyor. Gündem’in haberi aldığı saatle, sade azınlık basınının haberi aldığı saat aynı. Peki o halde Gündem nasıl bir adım önde gidiyor?
Biz bu konuda araştırma yapar, Gündem’in atlatma haber mekanizmasını çözmeye çalışırken, yeni bir olayla karşılaştık. Daha önce defalarca tekrar etmiş bir gerçek bu kez bizim de gözümüze çarptı.
17 Mart Cuma günü saat 17.09’da Yüksek tahsilliler derneği e-posta olarak azınlık gazetelerine “Kültürlerin Gettosu” konulu haberi, fotoğrafıyla birlikte servis etti. Anlayacağınız, azınlık basını, yüksek tahsillilerin ve başkanının icraatlarından 17 Mart Cuma günü akşamı haberdar oldu. Fakat aynı günün sabahı, yani 17 Mart Cuma sabahı, Gündem gazetesi sayesinde sade vatandaş bahsettiğimiz haberden fotoğrafıyla birlikte çoktan haberdar olmuştu bile. Yine Gündem sade azınlık basınını atlatmıştı, Hürriyeti atlattığı gibi.
Şaka bir yana, Gündem gazetesinin yazarları azınlık derneklerinin idari kadrolarında yer almakta ve gazetecilik meslekleri ile dernek yöneticiliklerini karıştırmaktadırlar. Dernek yöneticisi vasfını kullanarak yaptıkları etkinlikleri bilerek sade azınlık basınına geç göndermektedirler. Böylece kendi gazeteleri atlatma haberlerle öne çıkmakta, sade azınlık gazeteleri de Gündem’i takip etmeye zorlanmaktadır.
*
Geçenlerde Hülya Emin köşesinde böbürlene böbürlene haykırıyordu gazetesinin atlatma haberlerle Türkiye’deki günlük gazeteleri bile solladığını, Hürriyet’in, Gündem’i kaynak göstererek haber bile yaptığını. Sadece bu mu? Her hafta sade azınlık basınına da atlıyor, gol atıyor Gündem. Allah’tan ayda bir yayımlanıyoruz da böylesine rahat söylüyoruz bunları. Yoksa gündemci dernek yöneticilerimiz, dernek haberlerini de göndermeyi keserlerdi hafizanallah…
0 yorum:
Yorum Gönder